İzleyiciler

Milletimiz Önüne Yine Eski Bir Mağduriyet Filmi Konuluyor


AKP hakkında Yüksek Yargı tarafından açılan davanın hukuki yönlerini elbette tartışacak değiliz. Konunun sosyal ve siyasal yansımaları, hukuki sonuçlarından çok daha önemlidir.

Türk demokrasisi adına öncelik şu temel kuralın altını çizmemiz lazım gelir:

Demokratik yollarla elde edilen haklar, demokratik yollarla geri alınır, geri alınmalıdır.

Zira geçmiş tecrübelerle sabittir ki, kamu vicdanında yanlış makes bulacak ve milletin aklını farklı noktalara çelebilecek bahanelerle partileri kapatmaya kalkışmak, onları daha da güçlendirecek bir destek olmaktadır. AKP’ye yönelik son girişim de maalesef, böyle bir güç kazandırma ve destekleme manevrasına dönüşmüştür, dönüşmektedir.

Bu bağlamda AKP hükümetinin asıl mahkum edilmesi gereken yer, öncelikle kamu vicdanıdır. AKP’nin asıl gömülmesi gereken yer, seçim sandığıdır.

AKP hükümeti yaptığı icraatlarla milletin şamarını çoktan hak etmiştir.

Bu cümleden olarak halkımız, AKP’ye demokratik yollarla sandık başında hesap sormak istiyor. Halkımız, AKP’ye başka türlü yollarla hesap sorulursa, tekrar mağdur rollere bürünür, yine başımıza bela olur diyor.

AKP, elbette hesaba çekileceği ve hatta hesabını vermesi zor belki de imkansız olan pek çok icraata imza atmıştır.

AKP hükümeti, asırlar boyunca insanlığa adalet dağıtmış ve ne pahasına olursa olsun hep mazlumdan yana olmuş yüce milletimizin iradesini, bölgemizi işgal planı olan BOP ekseninde ABD’ye teslim etmiş ve işgalin stratejik ortakçısı yapmıştır. Irak’taki hazin işgal tablosunun vebali ABD’nin boynunda olduğu kadar, AKP’nin de omuzlarındadır.

AKP hükümeti, devletimizin kuruluş senedi olan Lozan’ın delik deşik eden azınlık yasasının mimarıdır.

AKP hükümeti, çıkardığı Toprak Kanunu ile vatan topraklarımızın 7’de 2’sini ecnebilere satmıştır.

AKP hükümeti, binlerce şehit verdiğimiz KKTC’yi AB ham hayali uğruna Rumlara teslim etmiştir.

AKP’nin verdiği tavizlerle suriçi İstanbul’da Vatikan benzeri din devletinden bahis açılıyor.

AKP’nin icraatları ve tavizleriyle Türkiye’nin bölünmesi konuşuluyor, parçalanması konuşuluyor, federasyon seslendiriliyor.

AKP hükümeti, milletimizi bir lokma ekmeğe muhtaç hale düşürürken, madenlerimizi ve en kârlı işletmelerimizi yabancılara peşkeş çekmiştir.

Vatan topraklarını ecnebiye satmasına, işletmeleri yabancılara peşkeş çekmesine rağmen AKP, devlet ve milletin borcunu 550 milyara tırmandırmıştır. Cari açık ve dış ticaret açığı Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırmıştır. Devletin hazinesinde, ecnebilerin 85-90 milyar dolarlık emanet parası dışında para bırakmamıştır.

Sosyal Güvenlik yasasında, vatandaşın en temel sosyal haklarını, IMF’nin insafsız anlayışına kurban etmiştir.

Merkez Bankası Başkanı, küresel ekonomik dalgalanmaları bahane ederek iflası ilan etmiştir. Daha pek çok vahim icraatlar sıralanabilir.

AKP, eğer hesaba çekilecek ise, bu vahim icraatlar sebebiyle hesaba çekilmelidir.

Halkımızın kahır ekseriyeti, AKP’ye sandıkta hesap sormak üzere bileğlenmektedir.

Ancak milletimiz önüne yine eski bir mağduriyet filmi konuluyor…

AKP hükümetine, asıl hesap sorulması gereken böylesine okkalı devlet ve millet meseleleri bir tarafta duruyor. Millet nezdinde AKP’yi mağdur pozlara bürüyecek konulardan hesap açılıyor. Sanki AKP’ye tekrar cila çekiliyor.

ABD’nin stratejik ortağı olan AKP hükümetinin bugün böyle bir cilaya ihtiyacı vardır. Çünkü ABD, ırmağı geçerken geçerken at değiştirmenin doğru olmadığını herkes gibi bilmektedir. AKP, maalesef BOP ekseninde Amerika’nın Truva atı olarak hizmet vermektedir.

AKP hükümeti, Amerika’nın uzun zamandan beri seslendirdiği İran’a yönelik planlarına stratejik ortaklık adı altında teşne olmuştur. AKP, vatan topraklarımızı, ABD’nin sanki 52’inci eyaletiymiş gibi muhtemel İran manevrasında kullanılacak radar ve füze savunma sistemlerini konuşlandırma sahası olarak açmaya hazırlanmaktadır. Türkiye böyle bir BOP atmosferinden geçmektedir.

Milletimiz, AKP’nin icraatlarına ilişkin gerçekleri fark etmek üzere iken, sürpriz biçimde ortaya çıkan kapatma davası, AKP’yi mağdur pozlara büründürmüştür. Halbuki, tekraren teyid ediyoruz ki, kıymetli halkımız, AKP’ye başka türlü yollarla hesap sorulursa, tekrar mağdur rollere bürünür, yine başımıza bela olur diyor. Devlet ve milletimize yönelik dahili ve harici oyunları bozmak istiyorsak, toplumumuzun bu duyarlılığı dikkate alınmalıdır; AKP, gerçekten gömülecek ise sandığa gömülmelidir.

Gelişmeleri ve toplumun nabzını bu perspektiften okumadığımız müddetçe; devlet ve milletimiz, sürekli kendi evlatları eliyle oyuna gelmeye, hatta BOP gibi başkalarının oyunlarında figüran olmaya mahkum edilir.

Bağımsız Türkiye Partisi olarak deriz ki, devlet ve milletimizin akl-ı selim sahipleri, yeni yeni yerel, bölgesel ve küresel çoraplar başımıza örülmeden evvel, içinde yaşadığımız gerçekleri böyle görmeli ve milletimizin de böyle görmesini sağlamalıdır.

BTP Genel Merkezi

Hiç yorum yok: